Kadınlara Girişimcilik ve İş Fikirleri Önerileri -1-

Bazıları; aktif ticarette açıkgözlü olmayı babalarının, abilerinin(annelerinin, ablalarının nadiren olmuş) yanında çekirdekten yetişerek bazıları da sonradan işin içine dalarak öğrenirler. İlk grup için risk faktörü, diğerine göre biraz daha fazladır ama kapatılamaz değildir. Değişmeyen şey ise riskin kendisidir. Risk; mutlaka bir taraflarda toplumsal ya da bireysel ölçekte bir açık bekliyordur.

Bu ticaret insanlarının çok iyi bildiği şey ise; çalışmadan köşe dönülemeyeceğidir. Çünkü “köşe dönmek” bile, iş deneyimi+ iş bilgisi+ akıl+zeka gerektirir. Farklı işler yapıyor olabilirler ama sonuçta emek verirler. Merkezi yerlerdeki en çok işleyen dükkanın sahibini ya da ortaklarını bile, sabah yedide sekizde dükkan camlarını silerken görürsünüz. Patron olmak; sadece kasaya geçip para saymak değildir.

Bir de her iş her yaşta yapılamıyor. Özellikle kadınlar için en büyük sıkıntı bu, piyasadan erkeklere göre daha erken çekilmek zorunda kalıyorlar. Çünkü iş ilanlarında genelde yaş limiti 35 hatta çok zaman 28-30 yaş ile sınırlandırılıyor. Bu arada, genel nüfus içindeki oranı hızla artan, bilgi çağına ait genç bir nesil geliyor. Peki ne iş yapacak bu kadınlar? Nasıl para kazanacak?

Girişimci olacaksınız, işe koyulacaksınız evet taştan su çıkarma dönemi. Ya çok yaratıcı bir fikir üretip fark yaratan bir girişimde bulunacaksınız ya da denenmiş metotlara göz atacaksınız. Deneme-yanılma ya da öğrenme-deneme yapacaksınız.

Pazarcılık: Bu işi küçümsememenizi öneririm. 7 yaşında da 70 yaşında da yapabileceğiniz sayılı işlerden birisidir. Son zamanlarda pazarlardaki kadın sayısı hızla artmaya başladı, hatta kadınlara özel pazarlar bile kurulmaya başlandı.Kazandıkları para ise; satışlarına ve haftada kaç gün pazara çıktıklarına göre değişse de hiç de fena değil. Pazar stand alanları Belediyelerden kiralanıyor, bazen haftalık bazen de senelik. Rakamlar da değişken ama dükkan kiraları kadar yüksek değil. Arkadaşlarınızı da ikna edin. Bir kaç arkadaş ortak yer kiralayın. Farklı ürünler satın. Hem daha az sermaye gerekir hem de bu arada neyin satılıp satılmadığını denemiş olursunuz. İşleriniz büyürse yerinizi başka bir kadına devreder ve daha geniş bir alan kiralarsınız.

Pazarda satmak için nereden ürün bulurum kısmına gelince; her şehrin belli bölgelerde toplanan toptancıları vardır, onları bulmanız zor olmaz. İnternet üzerinden de bir çoğuna ulaşabilirsiniz, böylece farklı çeşitleri de görmüş olursunuz. Önce ne satacağınıza karar verin ve pazarlık yapmayı unutmayın.

E-Dış Ticaret (İthalat/İhracat): Elektronik Dış Ticaret, aynı zamanda evinizden de çalışabileceğiniz bir aracılık işi. İthalat/İhracat işlemlerinin çoğu artık internet üzerinden dönüyor. Biraz İngilizce ile kendi gelir modelinizi oluşturabilirsiniz. Dünyanın her yerinde, sayısız sektörde ticaret yapmak isteyen insanları buluyor ve birbirleriyle bağlantı kurmalarını sağlıyorsunuz. Onlar anlaşınca, siz de yaptıkları ticaret üzerinden belli bir komisyon alıyorsunuz. E-Dış ticaret kurslarından birine gitmenizde fayda var, size internet üzerinden bu işi nasıl yapabileceğinizi çok iyi öğretiyorlar. Bu konuda ücretli kurslar da var, düşük ücretli olanlar da var, parasız kurslar da var ama çok iyi takip etmeniz gerek. sonra gerisi size kalıyor. 

Ürün Komisyoncusu: Çevrenizde hala interneti kullanmayan, kullansa bile olanaklarından haberdar olmayan, araştırma yapmayı ya da satış yapmayı bilmeyen, çekinen hala çok insan var. Bu insanlara bir nevi destek olurken aynı zamanda siz de para kazanabilirsiniz. İster bir üreticinin ürünü olsun (bir arıcının balı ya da yöresel bir halıcının halıları vb..) veya bireysel eşyalar olsun (ikinci el giysiler, ev eşyaları, takı malzemeleri vs..), satış için sahipleriyle görüşebilir ve karşılıklı belirlediğiniz bir komisyon karşılığı ürünleri/eşyaları satabilirsiniz. Bunu ister internette, isterseniz bir pazarda da yapabilirsiniz, seçim sizin.

Blog Yazarlığı= Açık konuşacağım; Blog yazarlığından para kazanma ülkemizde henüz yeni yeni gelişmektedir ve bu işten iyi para kazanan sayısı gerçekten çok azdır. Onlar da benim gözlemlediğim kadarıyla, uzun yıllardan beri bu sürecin içinde olan kişiler ama sonuçta bir yerlerden başlamanız lazım ve başlarken buna (en azından öğrenme sürecinizde) bir hobi ya da ek gelir gibi bakmanız hayal kırıklığınızı engeller ve yola devam etmenizi kolaylaştırır, çünkü uzun soluklu bir süreçtir.

Bloglar daha önce de belirttiğim gibi birden fazla şekilde kullanılabilir. Bir blogun para kazanıp kazanmaması; yazdığınız yazının kalitesine, arama motorlarında o yazıdaki konuların ne kadar merak edildiğine, blogunuzun tasarımına, reklam yerleşimlerinize, hangi dilde yazdığınıza, SEO(Arama Motoru Optimizasyonuna), tanıtımınıza ve daha bir çok etkene bağlıdır. Popüler Blogları incelemeniz, size yazabileceğiniz konular hakkında fikir verebilir.

Bu da, bu yazının sonuna kadar gelmiş olan arkadaşlarımıza benim minik bir işbirliği teklifim:

Zaman içerisinde, site isimlerini satın aldığım ve içlerine farklı alanlarda, çok yazarlı blog kurmayı düşündüğüm fikirlerim var. Gelir paylaşımı, aylık reklam geliri üzerinden yüzde şeklinde olacaktır. “Düzenli Yazma” yeteneğinize güveniyorsanız ve blog-editörlük dünyasına adım atmak istiyorsanız, işte size tecrübe kazanmak için bir fırsat! Bana iş geçmişiniz, hobileriniz, ilgi alanlarınızı da içeren, özetle kendinizi anlatan tanıtımlar gönderin, değerlendirelim. İletişime geçenlere, zaman alsa bile  olumlu veya olumsuz mutlaka geri dönüş yapacağım.

E-Posta: info@pembepano.com