Dünya Ekonomik Forumu’nun bu yılki raporunda, Kadın-Erkek eşitliği sıralamasında 134 ülke arasından 126.sırada bulunuyoruz. Bu rapor hazırlanırken, kadınların eğitim, sağlık, çalışma şartları, ekonomik kazanç, siyasetteki temsil durumları, toplumdaki rolleri gibi konularda, erkeklerin bulunduğu durumlara da bakılarak oranlamalar yapılıyor. Geçen yıl ise 129.sıradaymışız.
Listedeki ilk beş sıra ise şu şekilde: İzlanda, Norveç, Finlandiya, İsveç, Yeni Zelanda.
Suzan Sabancı Dinçer ise, bir yerde okuduğum röportajında Finans sektörünün, kadın-erkek ayrımı yaşanmayan ender sektörlerden biri olduğunu söylüyordu.
Dünyanın en başarılı olan CEO’larından biri olan Muhtar Kent de; 21.Yüzyılın Hint veya Çin değil Kadınların Yüzyılı olacağını söylüyor. Ve kadınların, dünyada toplam 20 Trilyon dolarlık bir harcama gücünü elinde bulundurduğunu…
Nerden çıktı bu güç diyebilirsiniz… Ailelerin harcama dengelerini genelde kadınların ayarlamasından… Ticaretin içinde olan, satış yapan herkesin bilmesi gereken kurallardan birisi de, ailelere yönelik bir ürün veya hizmet söz konusu olduğunda satışın odaklanması/ ikna edilmesi gereken kişinin kadın olduğudur. Buna bir de, gittikçe daha çok kadının iş hayatına katılması ve elde ettikleri gelirleri de eklerseniz, Muhtar Kent’in verdiği rakam çok daha iyi anlaşılacaktır.
Ama bu sözler aynı zamanda başka bir gerçeği de işaret ediyor: Para ve Güç bağlantısını.
Yorum Yazın